Doktor Süleyman Emre Özyürek yazdı... "Oralı olmamak ya da 'Oralı' olmak"

Pratisyen hekimken mecburi hizmetimi memleketim Yozgat’ta tamamlamıştım. Uzman olduktan sonra da yine memleketime dönmeyi çok istedim, ama nasip olmadı. Ben de “Nereye atanırsam ‘memleket’in o köşesine hizmet ederim.” diye düşündüm. Ama ucundan düşercesine ülkenin en doğusuna geleceğimi tahmin etmemiştim. Altı aylık şok – alışma – özümseme evresinden sonra şimdi bir şeyler yazabiliyorum.

Iğdır’a geldiğimde yapılacak çok şey gözüme çarptı. Başta “nasıl olsa kısa süreliğine buradayım” deyip oralı olmamak kolaydı. Ama belki şehri ve insanlarını sevdiğim için, belki de içten gelen bir sorumluluk duygusuyla, en azından bir süre “oralı” yani Iğdırlı olmaya karar vermiş olabilirim.

Şehir için emek veren birçok paydaş var. Gelir gelmez hepsiyle tanışmaya çalıştım. Devlet Hastanesi’nde güçlü bir çocuk psikiyatrisi & psikoloji kliniğimiz var. Hem şehirde yerel projelerimizde hem de bu hesapta daha aktif var olmaya çalışacağım.İntihar, tüm dünyada olduğu gibi burada da önemli bir ruh sağlığı sorunu. Dünya İntiharı Önleme Günü’nde, geleceğin sağlık çalışanlarıyla interaktif bir sunum gerçekleştirdik. Ruh sağlığı okuryazarlığı adına küçük de olsa bir adım atabilmek değerliydi.

Bence özümsedikten sonra yararlı bir ürüne dönüşebilmek önemli. Bize dokunmayan yılanların binlerce yıl yaşadığı bu coğrafyada “oralı” olmamak günü kurtarır belki… ama gece başını yastığa koyduğunda, eksik kalmışlık hissiyle uyuyamayanlar için çok şey ifade eder.