IĞDIR UYUŞTURUCU PAZARINA DÖNÜŞTÜ: DEVLETİN GÖZÜ ÖNÜNDE NESİLLER YOK OLUYOR
Bir zamanlar sadece transit geçiş güzergâhı olarak bilinen Iğdır, artık doğrudan uyuşturucu ticaretinin merkezi, büyük bir pazar haline gelmiş durumda. Sınır ili olmanın getirdiği stratejik konum, ne yazık ki artık toplumun damarlarına zehir akıtan bir avantaja dönüşmüş. İran’dan, Nahçıvan’dan, Afganistan’dan gelen zehir, önce gençlerimizi yutuyor, ardından aileleri paramparça ediyor.

Bugün Iğdır sokaklarında artık şu sözler yankılanıyor: “Aileler dağılıyor, eşler boşanıyor, anneler çırpınıyor, babalar çaresizlik içinde kıvranıyor.”
Emniyet güçleri gerçekten elinden geleni yapıyor. Uyuşturucu satıcılarını tek tek topluyor, operasyon üstüne operasyon yapılıyor. Ancak bu kararlı mücadelenin önü, adliyedeki skandal kararlarla kesiliyor.
Gözaltına alınan torbacılar, satıcılar ve baronlar mahkemeye sevk ediliyor, ancak çoğu birkaç saat içinde serbest bırakılıyor.
Böylece emniyetin verdiği emek, dökülen ter ve harcanan kaynak bir çırpıda boşa gidiyor.
Polis yakalıyor, adliye salıveriyor. Sonra aynı zehir, aynı ellerden, aynı sokaklara geri dönüyor. Ve olan yine bizim çocuklarımıza, bizim gençliğimize oluyor.
Bu tablo artık kabul edilemez bir noktaya gelmiştir.
Iğdır’da yaşananlar, basit bir asayiş sorunu değil, devleti yönetenlerin vicdanını ilgilendiren bir çürümedir.
Adliyede serbest bırakılan her uyuşturucu taciri, toplumun kalbine saplanmış bir hançerdir. Sözün özü:
Eğer adalet, suçluyu koruyorsa; Eğer mahkemeler zehir tacirlerini aramıza geri salıyorsa; O hâlde bu toplum nasıl iyileşecek?
Yetkililere çağrımızdır: Ya bu gidişe dur deyin… Ya da bu suskunluğun, bu vurdumduymazlığın hesabını halk bir gün size soracaktır!
Tepkiniz Nedir?






