Avrupa’da Bir Yalnızlık: Nuri Şahin ile Telefondan Özel Röportaj
Gazeteci Tahir Kavri soruyor, Nuri Şahin yanıtlıyor… İsmini vermek istemediği bir Avrupa şehrinde, alçakgönüllü telefondsn bir röportajımız oldu. Ceketi omzunda, bakışları uzaklara dalmıştı. Memleketten uzakta geçen günlerin ağırlığı yüzünden belliydi. Yine de sorularıma içtenlikle yanıt verdi.

Tahir Kavri: Sayın Şahin, öncelikle telofonda arama davetimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Sizi Avrupa’da görmek gerçekten üzücü. Bu sürece nasıl geldiniz?
Nuri Şahin: Teşekkür ederim Tahir Bey. Aslında bu sorunun tek bir cevabı yok. Uzun yıllar boyunca elimden geldiğince Iğdır’a hizmet ettim. Yatırımlar yaptım, iş verdim, aş verdim. Ne olduysa, yükselmeye başladığım noktada oldu. Arkama bakmadan, sadece üretmeye odaklandım ama bazıları buna tahammül edemedi. Sonra iftiralar, dosyalar, davalar… Herkesin sustuğu, ama benim susturulmak istendiğim bir dönem başladı. Mecburen ayrıldım ülkeden.
Tahir Kavri: Sizin gibi memleket sevdalısı bir insan için bu, herhalde bir sürgünden fazlası…
Nuri Şahin: Aynen öyle. Benim için vatan sadece toprak değil; ekmek verdiğim işçim, selam verdiğim komşum, çocuklarıma "burada büyüyün" dediğim Iğdır’dır. Şimdi buradayım ama ruhum orada kaldı. Sabahları kahvemi içerken hâlâ Iğdır’ın dağlarını hayal ediyorum. Bu gurbet sadece mekânsal değil; aynı zamanda vicdani bir uzaklık.
Tahir Kavri: Sosyal medyada kısa ama derin bir mesajınız vardı: “Acelesi yok, sırası var... Vesselam.” Ne demek istediniz?
Nuri Şahin: Her şeyin bir vakti vardır. İftiralar ne kadar erken konuşsa da, hakikat geç de olsa ortaya çıkar. Benim davam, sadece şahsi değil. Bu tür kumpasların kurbanı olan tüm Anadolu insanlarının davasıdır. Bugün susuyorum belki ama bu sessizlik, fırtına öncesi bir sükûnettir. Her şeyin sırası var…
Tahir Kavri: Iğdır halkına, sizi seven dostlarınıza bir mesaj vermek ister misiniz?
Nuri Şahin: Beni seven, dualarını esirgemeyen herkese teşekkür ederim. Ben bir gün geri döneceğim. Belki bugün değil, ama elbet bir gün. O gün geldiğinde kim haklı, kim haksız herkes görecek. Ama ben kimseye kin tutmuyorum. Herkese selam olsun. Iğdır’a, Aras’a, Ağrı Dağı’na, dostlara… Vesselam.
Iğdırlı İş İnsanı Nuri Şahin’e Kurulan Komplo ve Zorunlu Avrupa Sürgünü Detayları...
Iğdır’ın tanınmış iş insanlarından Nuri Şahin hakkında, asılsız ve mesnetsiz iddialarla bir dizi dava açıldı. Bu davaların arkasında kimlerin olduğu henüz netlik kazanmasa da, kamuoyunda bu durumun bir karalama kampanyası olduğu yönünde ciddi bir kanaat oluştu.
Ülkesine hizmet etmeye çalışan, yıllarını emeğiyle geçirmiş bir isim olan Nuri Şahin, bu haksız ve dayanaksız yargı süreçleri karşısında adeta bir zorunlu sürgüne tabi tutuldu.
Yaşadığı baskılar ve adaletsiz gelişmeler neticesinde, mecburen Avrupa’ya gitmek zorunda kaldı.
Nuri Şahin, yaşanan bu süreçle ilgili kısa ama derin anlamlar içeren bir mesaj yayınladı. Sosyal medyada da büyük yankı uyandıran mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Acelesi yok, sırası var... Vesselam.”
Bu cümle, hem sabrın hem de haklılığın er ya da geç ortaya çıkacağını vurgulayan güçlü bir mesaj olarak değerlendirildi. Şahin’in bu sözleri, onun adaletin er geç tecelli edeceğine olan inancını yansıtıyor.
Tepkiniz Nedir?






