Devlet Hastanelerinde Bazı Başhekimlerin Hastalara Yönelik İhmalkâr ve Kaba Tavırları
Günümüzde bazı devlet hastanelerinde görev yapan başhekimlerin, hastalara karşı sergilediği olumsuz tavırlar toplum vicdanını derinden yaralamaktadır. Hastaneye başvuran vatandaşlar, kimi zaman hastalıklarının getirdiği zorlukların yanı sıra, hastane yönetiminin ilgisizliği ve saygısızlığıyla da karşı karşıya kalmaktadır.

Bazı başhekimler, hastalarla iletişim kurarken son derece sert ve kaba bir üslup kullanmakta; hastaları anlamak, onların derdine çare bulmak yerine, azarlamakta ve onurlarını kırmaktadır. Özellikle maddi durumu yetersiz olan hastalara yönelik duyarsızlık, vicdanları sızlatan bir tabloyu ortaya koymaktadır.
Bu kişiler çoğu zaman, gereken tıbbi müdahalelerden yoksun bırakılmakta ya da tedavi süreçleri kasıtlı şekilde geciktirilmektedir. Hastaların sağlık durumu ya da yaşadıkları zorluklar ise adeta hiç umursanmamaktadır. Ne yazık ki, acil müdahale gerektiren durumlarda bile hastaların yaşadığı sıkıntılar göz ardı edilmektedir.
Bir hasta ölüm kalım mücadelesi verirken, doktorlar ve hemşireler durumu başhekime bildirmek zorunda kaldıklarında, çoğu kez terslenmekte ve azarlanmaktadırlar: "Gece vakti beni neden rahatsız ediyorsunuz?" şeklindeki tepkiler, insan hayatının ne kadar değersizleştirildiğini açıkça göstermektedir.
Bazı başhekimler, gece saatlerinde odalarında rahat bir şekilde vakit geçirirken, ağır yaralı ya da acil hastalar için gerekli müdahaleleri yapmakta isteksiz davranmakta, duruma kayıtsız kalmaktadır. Hastalar bu esnada kan kaybı yaşamakta, hayati tehlike giderek büyümekte ve çoğu zaman hastalar yaşamını yitirmektedir.
Hasta yakınlarının çaresiz çığlıkları arasında gerçekleşen bu ihmal, insan hayatına verilen değerin sorgulanmasına neden olmaktadır. İlahi adaletin er ya da geç tecelli edeceği unutulmamalıdır. Bugün görevini ihmal edenler, hastaların göz göre göre hayatlarını kaybetmesine sebep olanlar, bir gün aynı ihmalkârlığın ve adaletsizliğin pençesine kendileri de düşebilirler. Unutmamak gerekir ki, sağlık kurumları insan hayatını korumakla yükümlüdür ve bu sorumluluğun ihmal edilmesi yalnızca bireysel bir suç değil, toplumsal bir vebaldir.
Özellikle devlet hastanelerinde görev yapan yöneticilerin ve başhekimlerin, insan hayatına saygı göstermeleri, hastaların her birine insanca muamele etmeleri ve görevlerini layıkıyla yerine getirmeleri bir zorunluluktur.
Bu tür vakaların önüne geçebilmek için sağlık kurumlarında daha sıkı denetimler yapılmalı ve ihmalkâr yöneticiler hakkında gereken yasal işlemler zaman kaybetmeden uygulanmalıdır. İnsana değer vermeyen hiçbir sistem, uzun süre ayakta kalamaz.
Tepkiniz Nedir?






