OY BİZİM IĞDIR! MEMLEKET HASRETİNİN DİZELERE DÖKÜLEN SESİ
Memleket özlemi yüreğe düşünce, dilde yankılanan bir türkü gibi Iğdır… Baharın gelişiyle uyanan doğası, dağlarında açan çiğdemleri, Aras’ın coşkun suları ve harman yerlerinde yükselen tozuyla bir başka güzeldir bizim Iğdır. Mayıs ayının gelişiyle koyunlar kırlarda yayılır, kekik kokusu dört bir yana yayılır, yayıkta tereyağı dökülür. Haziranda ise dağ taş yeşile bürünür, lale ve sümbüller başını alıp yürür. Mis gibi kokular insanı büyülerken, her köşesi cennetten bir parçadır bizim Iğdır. Sabahın erken saatlerinde çilli horoz öter, tandırda tereyağlı çörek pişer. Köy yollarında çerçiler sırtlarında bohçalarıyla dolaşır, isli demlikte kıtlama çaylar içilir, güneş altında tarla biçilir. Eski zamanlarda duyulan kağnı sesleri, tozlu yolların hatırası olarak hafızalarda kalır. Yaylalarda kuzular otlatılır, taşlardan ellerimize kına yakardık. Peşinden koşarken düşüp ağladığımız kuzular, şimdi anılarda birer masal oldu. Kısrakların bozkırda koşuşu, derelerin şırıl şırıl akışı ve baharın gelişiyle yeşile bürünen dağlar hâlâ aynı güzelliğiyle durur.
Sofralar yer sofrasıdır, lavaş ekmeği ve ağaç kaşıklarla bereket içinde yenilir.
Düğünlerde davullar gümbürder, kadın erkek halay çeker, gençler ata biner, toylarımız neşeyle yankılanır. Yetmişler, seksenler güzeldi…
O günlerde nenelerimiz sağdı, gençlik dağ gibi dimdikti.
Oysa şimdi yıllar geçti, dost hasreti içimize çöktü, ayrılık yürekleri dağladı. Eskiden komşu komşunun kapısını çalar, darda kalana el uzatırdı; şimdi ise o günlerin hatırası gözlerde bir buğu, yürekte bir sızı…
Ve şimdi… Gurbette geçen yıllar, ağarmış saçlar, dizlerde tükenen derman… Sonbahar gelip yapraklar gazele dönerken, gönlümüzde de Iğdır’ın hasreti köz gibi yanmaya devam ediyor. Oy bizim Iğdır… Bir özlemin, bir sevdanın adı!
Tepkiniz Nedir?
Beğen
0
Beğenme
0
Aşk
0
Eğlenceli
0
Sinirli
0
Üzgün
1
Vay
0
Tahir Kavri
Gazeteci Tahir Kavri (((Alo))) İhbar
