Tarihi Gelişme: PKK 47 Yıllık Varlığının Ardından Kendini Feshettiğini ve Silah Bıraktığını Duyurdu

Türkiye'de on yıllardır süregelen ve derin toplumsal yaralar açan terör sorununun çözümüne yönelik umutları yeşerten, tarihi nitelikte bir gelişme yaşandı. PKK, 47 yıllık silahlı mücadelesinin ardından gerçekleştirdiği kongreyle kendini feshettiğini ve silahları bıraktığını resmen açıkladı. Bu karar, "terörsüz Türkiye" hedefine ulaşma yolunda atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor ve kamuoyunda geniş yankı buldu.

PKK'dan Beklenen Açıklama: Kongre Kararları ve "Misyon Tamamlandı" Vurgusu

PKK tarafından yapılan ve uzun süredir beklenen açıklamada, 5-7 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen 12. Kongre'nin sonuç bildirgesi kamuoyuyla paylaşıldı. Bildirgede, örgütün kendini feshetme kararı aldığı ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırdığı duyuruldu. Açıklamada, "PKK'nın tarihi misyonunu tamamladığı değerlendirildi. PKK 12. Kongresi, PKK’nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı" ifadelerine yer verildi. Bu karar, örgütün 47 yıllık varlığı boyunca yürüttüğü faaliyetlerin sona erdiği anlamına geliyor.

TBMM'ye Tarihi Sorumluluk Çağrısı ve Barış Süreci Vurgusu

Örgütün açıklamasında, alınan fesih ve silah bırakma kararının, Türkiye'de kalıcı barışa ve demokratik bir çözüme ulaşılması için güçlü bir zemin oluşturduğunun altı çizildi. Bu kritik aşamada Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) önemli bir rol düştüğü belirtilerek, "TBMM'nin tarihi sorumlulukla rolünü oynaması önemli olmaktadır" denildi. Açıklamada ayrıca, "Herkesi barış sürecine katılmaya çağırıyoruz" ifadeleriyle toplumun tüm kesimlerine bu yeni döneme katkı sunma çağrısı yapıldı.

Öcalan'ın Süreçteki Rolü ve Geleceğe Dair İddialar

PKK'nın fesih kararının yankıları sürerken, örgütün hapisteki lideri Abdullah Öcalan'ın gelecekteki süreçteki rolüne dair çeşitli iddialar da gündeme geldi. TGRT Haber'de bir programa katılan Türkiye gazetesi Yayın Koordinatörü Yücel Koç, fesih kararının ardından İmralı'nın koordinesinde yeni bir toplantının daha yapılacağını ve bu toplantıda Öcalan'ın "doğrudan daha fazla inisiyatif alacağını" öne sürdü. Koç, "Aldığımız bilgiye göre fesih işi tamam. Bundan sonraki süreçte bir toplantı daha yapılacak. Toplantının, bazı şartlar iyileştirilerek yani iletişim imkanları sağlanarak doğrudan İmralı'nın koordinesinde yürütüleceği yönünde bilgiler de var" şeklinde konuştu. Bu iddialar, Öcalan'ın barış sürecinin bundan sonraki aşamalarında daha aktif bir rol üstlenebileceği yorumlarına neden oldu.

Sürecin Arka Planı: Bahçeli'nin Çağrısı ve Öcalan'ın Mesajı

PKK'nın kendini feshetme ve silah bırakma kararına giden sürecin, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim 2024 tarihinde yaptığı bir çağrıyla önemli bir ivme kazandığı belirtiliyor. Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Abdullah Öcalan'ın tecridinin kaldırılması ve TBMM'de DEM Parti grup toplantısında terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini açıklaması durumunda, "umut hakkı" ile ilgili yasal düzenlemelerin gündeme gelebileceğini ifade etmişti.

Bu çağrının ardından, DEM Parti temsilcilerinin İmralı'da Abdullah Öcalan ile görüşmeler gerçekleştirdiği ve bu görüşmeler neticesinde 27 Şubat 2025 tarihinde Öcalan'ın, "Silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum" şeklindeki mesajının kamuoyuyla paylaşıldığı hatırlatıldı. Bu mesaj, silahların bırakılması yönünde atılacak adımların somut bir işareti olarak kabul edilmişti.

Türkiye İçin Yeni Bir Dönem mi?

PKK'nın 47 yıl sonra aldığı bu tarihi fesih ve silah bırakma kararı, Türkiye'nin terörle mücadelesinde ve toplumsal barışın tesisinde yeni bir sayfa açma potansiyeli taşıyor. Kararın pratikteki yansımaları, silahsızlanma sürecinin nasıl işleyeceği ve barış sürecinin geleceği, önümüzdeki dönemde TBMM'nin atacağı adımlar, ilgili tüm tarafların yaklaşımları ve uluslararası dinamiklerle şekillenecek. Bu gelişmenin, Türkiye'de kalıcı bir huzur ve istikrar ortamının sağlanmasına katkıda bulunması bekleniyor.