Ey Sahte Müslümanlar: Kul Hakkının Önemi ve Geniş Kapsamı
Kul hakkı, yalnızca bir başkasının parasını yemekle sınırlı değildir. Aksine, bireyler arasında oluşan her türlü haksızlık, insan ilişkilerinde bozulmaya neden olan her tür davranış kul hakkına girer. Unutulmamalıdır ki, dünyada yaşanacak utanç ve rüsvalık, ahiret azabına kıyasla çok daha hafif kalacaktır. Peki, kul hakkına neler girer, biliyor musunuz? Dedikodu yapmak, iftira atmak, başkalarının arkasından konuşmak gibi sözlü saldırılar. Başkalarının duygularıyla oynamak, alay etmek, kötü zanda bulunmak.

Yalancı şahitlik yapmak, yalan söylemek, hırsızlık yapmak. Başkalarının özel hayatını araştırmak ve ihlal etmek. Hile yapmak, sahte mal veya para kullanmak, kamu malına zarar vermek.
Adam öldürmek, rüşvet almak veya vermek. Tüm bu davranışlar yalnızca insanlarla olan ilişkilerimizi bozmaz; aynı zamanda manevi hayatımızı da derinden etkiler.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), kul hakkının ciddiyeti hakkında bizlere şu öğüdü bırakmıştır:
Ey insanlar! Kimin üzerinde geçmiş bir hak varsa, onu hemen ödesin. ‘Dünyada rezil rüsva olurum’ diye düşünmesin. Çünkü iyi biliniz ki, dünya rüsvalığı, ahiretteki azabın yanında pek hafif kalır.”
“Ey insanlar! Kimin üzerinde geçmiş bir hak varsa, onu hemen ödesin. ‘Dünyada rezil rüsva olurum’ diye düşünmesin. Çünkü iyi biliniz ki, dünya rüsvalığı, ahiretteki azabın yanında pek hafif kalır.”
Tepkiniz Nedir?






