İnsanları Fakirleştirmek ve Yönetmek: Kolay Ama Acımasız Bir Yol
İnsanları yönetmenin en kolay yollarından biri, onları fakirleştirmektir. Önce temel ihtiyaçlarını bile zar zor karşılayacak hale getirirsiniz. Geçim sıkıntısı çeken halk, çareyi sosyal yardımlaşma vakıflarında aramaya başlar. Karısı, çocukları, bakkal borcu, ay sonu kirası… Sürekli bu dertlerle boğuşan bir insan, demokrasi, özgürlük, adalet ya da daha iyi bir yaşam hakkı gibi kavramları düşünemez hale gelir.

Zihni sürekli hayatta kalma mücadelesiyle meşgul olan bir insan, zamanla sorgulama yetisini kaybeder. Tıpkı yalnızca otla beslenen bir hayvanın, zihinsel kapasitesinin sınırlı olması gibi…
Çünkü yalnızca hayatta kalmaya odaklanmış bir beyin, daha büyük ideallerin peşinden koşamaz.
Bu yüzden, halkın refah içinde yaşadığı, özgürce düşündüğü ve sorguladığı bir toplum, bazı yönetim anlayışları için tehlikeli bulunur.
İşte bu yüzden, masallardaki gibi "Dile benden ne dilersen" diyen cömert devler gerçek hayatta yoktur. Gerçekte olanlar, "Al benden, ama ben ne kadar verirsem" diyenlerdir.
Tepkiniz Nedir?






