Kürtçe Konuşmak Hainlik Değil, Halkın Kimliğidir!
Evet, 1990'lı yıllarda Kürtçe konuşmak büyük bir baskı altındaydı. Hatta sadece dilin kullanımı değil, Kürt kültürüne dair birçok şey yasaklanmış veya ciddi yaptırımlara tabi tutulmuştu. Kürtçe konuşanlar kimi zaman "bölücü" ya da "hain" ilan ediliyor, kimliklerini ifade etmeleri engelleniyordu. Bu durum, sadece bireylerin günlük yaşamlarını değil, aynı zamanda bir halkın kültürel mirasını ve kimliğini de derinden etkiledi. Şimdiki durumlar aynıdır. Yanı değişen bişi yok. Halen o eski hanin kafalar var. Ve hazım edemiyorlar. Hani bizler kardeşiz.! Aslında içimizden olan yaşayan hainlikler var. Bizi bir birimize düşman eden hainler var.
Bu yasaklar, insanların anadilinde eğitim almasını, kendi kültür ve tarihlerini öğrenmesini zorlaştırdı. Bir insanın doğduğu dili konuşmasının suç sayılması, sadece o bireyi değil, toplumun bütününü derinden yaralayan bir uygulamaydı. O dönem yaşanan bu baskılar, birçok insanın hafızasında derin izler bıraktı ve bugün hâlâ konuşulan, tartışılan önemli meselelerden biri olmaya devam ediyor.
Dil, bir halkın kimliğidir ve bir halkın dilini yasaklamak, onu yok saymak anlamına gelir. Ancak tarihin gösterdiği gibi, baskılar hiçbir zaman bir halkın varlığını tamamen ortadan kaldıramaz; aksine, kimliğe sahip çıkma bilincini daha da güçlendirir. Bugün geçmişe baktığımızda, bu tür yasakların ve inkâr politikalarının ne kadar büyük yanlışlar içerdiğini daha iyi görebiliyoruz. Önemli olan, geçmişin hatalarından ders alarak, herkesin kendi diliyle, kültürüyle ve kimliğiyle özgürce yaşayabileceği bir toplum inşa etmektir.
Tepkiniz Nedir?
Beğen
0
Beğenme
0
Aşk
0
Eğlenceli
0
Sinirli
0
Üzgün
0
Vay
0
